Alışveriş hastalığı, tıbbi literatürde kompulsif alışveriş bozukluğu olarak bilinir ve bireylerin kontrolsüz bir şekilde alışveriş yapma isteğiyle karakterize edilen bir bağımlılıktır. Bu durum, sadece maddi sıkıntılara değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik sorunlara da yol açabilir.

Alışveriş hastalığına sahip bireyler, genellikle alışveriş yapmanın kendilerine kısa süreli bir rahatlama ve mutluluk hissi verdiğini bildirirler. Ancak, bu hisler genellikle geçici olup, yerini suçluluk, pişmanlık ve kaygıya bırakır. Bu döngü, bireyin tekrar alışveriş yapma ihtiyacı duymasına ve böylece kısır döngüye girmesine neden olur.

Türkiye-Çin iş birliği derinleşiyor Türkiye-Çin iş birliği derinleşiyor

Bu bozukluğun nedenleri arasında düşük benlik saygısı, depresyon, anksiyete ve yalnızlık gibi duygusal faktörler önemli bir rol oynar. Ayrıca, modern toplumun tüketim odaklı yapısı ve sürekli olarak maruz kalınan reklamlar da alışveriş hastalığını tetikleyebilir. Sosyal medyanın yaygınlaşması ile birlikte, bireyler sık sık idealize edilmiş yaşam tarzlarına maruz kalmakta ve bu da alışveriş yapma dürtüsünü artırmaktadır.

Alışveriş hastalığına sahip kişilerin tedavi süreci, genellikle psikoterapi ve bazen de ilaç tedavisini içerir. Bilişsel davranışçı terapi (BDT), bireylerin alışveriş yapma nedenlerini ve bu davranışın altında yatan duygusal tetikleyicileri anlamalarına yardımcı olabilir. Ayrıca, destek grupları ve finansal danışmanlık da bireylerin bu bağımlılıkla başa çıkmalarına yardımcı olabilir.

Alışveriş hastalığı, ciddi sonuçlara yol açabilen bir bozukluktur ve tedavi edilmediği takdirde bireylerin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Bu nedenle, belirtiler fark edildiğinde profesyonel yardım almak önemlidir.