Öğretmenlere yönelik şiddet, son yıllarda üzücü bir şekilde artış gösteriyor. Özellikle İstanbul Eyüpsultan'da yaşanan bu acı olay, toplumun genelinde büyük bir infiale yol açtı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı yeni tedbirler, bu tür şiddet eylemlerinin önüne geçmeyi hedefliyor. Ancak bu tedbirlerin yeterli olup olmayacağı, önümüzdeki süreçteki gelişmelerle daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.
Öğretmenler, toplumun temel direklerinden biridir. Onlar, geleceğimizi şekillendiren, aydınlık yarınlarımızın mimarlarıdır. Dolayısıyla, onlara karşı işlenen şiddet eylemleri, sadece bir bireye değil, toplumun geleceğine yapılmış büyük bir haksızlıktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı tedbirler, öğretmenlere yönelik şiddeti caydırmayı ve bu tür eylemleri işleyenleri daha caydırıcı cezalarla karşı karşıya bırakmayı amaçlıyor. Öğretmenlere yönelik şiddetin cezasının ertelenmemesi, tutuksuz yargılamanın önüne geçilmesi ve öğretmenlerin kamuya görevlisi sayılması gibi düzenlemeler, bu amaçla hayata geçirilecek.
Ancak unutulmamalıdır ki, bu tedbirler sadece bir başlangıçtır. Önemli olan, bu tedbirlerin etkili bir şekilde uygulanması ve toplumsal bilincin bu konuda oluşturulmasıdır. Şiddetin hiçbir gerekçesi olamaz ve şiddeti önlemenin yolu, önce insanların zihinlerinde oluşan şiddet eğilimlerini ortadan kaldırmaktan geçmektedir.
Sonuç olarak, öğretmenlere yönelik şiddetin önlenmesi için alınacak tedbirler önemlidir ancak asıl önemli olan, toplumun bu konuda duyarlı olması ve şiddeti reddetmesidir. Öğretmenlere yapılan şiddet, sadece bir meslek mensubuna değil, toplumun tüm değerlerine yapılmış bir saldırıdır. Bu nedenle, herkesin bu konuda sorumluluk alması ve şiddeti reddetmesi gerekmektedir.
